Evet çok bilimsel bir yazı yazacağım buyurunuz aşağıya..!
Sabahtan Aralık ayı olmasına rağmen hafif soğuk bir sonbahar sabahına uyandık. Döküldük sokaklara, sonra hava kapadı, hafiften lodos oldu ve büyükler şöyle demeye başladılar; " bunun arkası yağmur kesin" ( bazılarının siyatiği olması muhtemel ) ve oldu, yağdı yağmur. Ama öyle bardaktan boşalırcasına değil efendi efendi sonra hızlandı ama yine fazla hoyrat olmadı.
Ben deniz de tam yukarıda anlatmaya çalıştığım zaman dilimi içerisinde pek sevgili patronumun verdiği bir işi yapmak üzere dışarıda gezmekteydim. Bir şeyi fark ettim sanki işte değilde başka yerde olmalıydım, kafamda şöyle bir sahne belirdi;
" Anadolu veya Rumeli Kavağındayız. Boğazı ve Karadeniz'i gören güzel bir noktada ufak tefek ve de hafta içi ve gündüz olması sebebiyle sadece mahalleden bir kaç eski kişinin olduğu, ahşap, camlarından arada hava sertleşince rüzgar alan ama içerideki eski tip odun sobasından gelen sıcaklıkla ısındığımız bir balıkçı lokantası. Kulağımızda inceden Tamburi Cemil Beyden nağmeler( örnek: http://www.youtube.com/watch?v=ZbcvhnC1BC0&feature=related ) masa hoş muhabbet ve kafa dağıtmak için imal edilmiş Kulüp Rakısı, beyaz peynir, kabak çiçeği dolması, acuka, bir de keyif için tereyağlı karides güveç ( masa zengin masası oldu he). E tabi bütün bunlar tek kişilik değil bir de hoş sohbet bir iki dost. Öyle inceden demlenmek. ve derinlere dalmak"
İşte esen rüzgar, yağan yağmur çoğu insana küfür ettirir ama bu etkisi de vardır. Havaların ve yaşadığımız her anın tadını çıkaralım yoksa psikologlar ve hakimler çok yorulurlar.
Herkese mutlu ve gönlünce bir hafta sonu dilerim.
Keyfe keder bir TC vatandaşının kafasına estikçe yaşamla ilgili yazınları vardır. Edebi değil deneyseldir. Siyasetten sanata,aşka, belediyelere kadar herşey var
16 Aralık 2011 Cuma
19 Ekim 2011 Çarşamba
19.EKİM.2011
Sabah sabah 24 şehidin haberiyle ayıldık bugün. Sabahtan beri sosyal medya üzerinden birşeyler yazdım anacak aşağıya toplu halini yazacağım. Tepki çeşitlerim duruma göre belirteceğimdir. ancak bu yazımdan sonra yorum yapmayacağım daha fazla.
Öncelikle bugün ölen 24 ve dün ölen 5 şehidimize ve 4 sivile Tanrıdan rahmet yakınlarına ve tüm halkımıza baş sağlığı dilerim. Biliyorum ki ateş sadece düştüğü yeri yakar sabah sabah mahallede komşularıyla oturan bir anaya verilecek daha kötü haber ne olabilir ki?!
Olay medyadan anladığımız kadarıyla yaklaşık 200(!) teröristin 8(!) farklı noktadan saldırması ile gerçekleşmiş ve 24 genç daha hayatlarının baharında teskere hali kurarken bulutlar üzerinde yerlerini almışlardır. Aşağıya madde madde sorularımı ve kendimce yorumlarımı yazıyorum;
1- Bu ülkenin istihbarat kaynakları var mıdır?
Evet vardır. ( Milli İstihbarat Teşkilatı, Genelkurmay Başkanlığı Askeri Haber Alma Daire Başkanlığı, EGM İstihbarat Daire Başkanlığı, Tüm Kuvvet Komutanlıklarının İstihbarat birimleri) hatta daha adını sanını bilmediğimiz niceleri.
2- Peki bu birimler "Yan gelip Yatma Yeri" midir?
Sandığımız kadarıyla hayır yoğun şekilde jeopolitik konumumuz ve yükselen gücümüz(!) hasebiyle çok daha yoğun çalışmaktadırlar.
3- Halkın gözünde genel anlamda devlet nedir? Ve başı var mıdır, kimdir?
Hükümettir. Hükümetin başı kim ise O dur.
4- Bu ülke insanlarının ve ülkenin yapısı karışık mıdır?
Evet. geçen zamanla hemen hemen herkes bir birine karışmıştır.
5- Bu zamana kadar gelen hükümetlerin az çok kabahati var mıdır? Vardır.
6- Kürt halkının sesi olduğunu söyleyenlerin ve muhalefetlerin yanlışları var mıdır? Vardır.
7- AKP hükümeti bir şeyler yapmaya çalıştı mı? Evet ama yeterli olmadı belki öngörüleri eksikti.
8- Hükümetin yani halkın gözünde "Devlet"in başındakiler bugün ne yaptılar ? Kimisi Allaha havale etti, Kimisi PKK iyice azıttı yav dedi. Hükümetin başı çıktı asıcaz kesicez minvalinde konuştu birde çok matahmış gibi ekledi " İnternet andıcın da benim imzam yok, medya sende sesini kes" dedi.
9- Birde sol görüşlü olup Kürt yandaşı olanlar var eşitlik özgürlük anlatıyorlar, e arkadaş siviller ölüyor bu nedir? Ölen kürtleri neden anmıyor kimse diye soranlar var?! E kardeşim 4 adet ( bu tabiri de bir bakanımız kullanmıştı Ankara patlamasından sonra) insan ölmüş 5 devlet görevlisiyle neden adını anmıyorsunuz diye soracağınıza neden isteklerinizi silahla yapmaya çalıştığınızı, anlattığınız halkın " E kardeşim Hükümet gelin çözelim dedi neden silah bırakmıyorsunuz?" sorusuna ciddi anlamda tatmin edici bir cevap hazırlaman lazım.
10- Ya MEDYA neden Başbakan sansür istediğinde hemen uyguluyorlar. merak ediyorum Fatih ALTAYLI yarın gazetesinin başlığını acaba Bıçaklanmış Kadın cesedi resmi gibi vurucu yapabilecek mi Başbakanımızın sabahki ayarından sonra?
Toplamak gerekirse; yukarıda saydığım hususlara katılırsınız katılmazsınız belki atladığım noktalarda olabilir ancak artık tüm ulusun ( ki benim sülalem aşure gibi karışıktır. Yine de ayyıldızı görünce duygulanırım bu topraklar benimdir her zaman derim) silkinip " e kardeşim ben sana oy verdim sen napıyon mahalle kabadayısı gibi elaleme bulaşıyorsun ne olacak bu gençlerin hali?" demesi. Bu işi de meşhur "DIŞ MIHRAKLAR"a bırakmadan uyanıp kan uykumuzdan, o beğenmediğimiz "posta koyduğumuz" ülkeler neler yapıyor, hiç bakıyor muyuz? Ve medya doğru haberleri hiç bir etkiye uğramaksızın vermeli gerekirse hükümeti eleştirmelidir. Ancak bu şekilde anlaşır ve refaha ulaşırız yoksa hiç dillendirmek istemediğim şeyler yaşarız bu topraklarda.
Artık Oyumuza, evimize, halkımıza sahip çıkalım suçu başkalarında değil kendimizde arayalım ve sonuç almaya hoşgörü değil "saygı" toplumu olmaya çalışalım. Ve taraftarı olduğumuz siyasetçilere bunu anlatalım.
Öncelikle bugün ölen 24 ve dün ölen 5 şehidimize ve 4 sivile Tanrıdan rahmet yakınlarına ve tüm halkımıza baş sağlığı dilerim. Biliyorum ki ateş sadece düştüğü yeri yakar sabah sabah mahallede komşularıyla oturan bir anaya verilecek daha kötü haber ne olabilir ki?!
Olay medyadan anladığımız kadarıyla yaklaşık 200(!) teröristin 8(!) farklı noktadan saldırması ile gerçekleşmiş ve 24 genç daha hayatlarının baharında teskere hali kurarken bulutlar üzerinde yerlerini almışlardır. Aşağıya madde madde sorularımı ve kendimce yorumlarımı yazıyorum;
1- Bu ülkenin istihbarat kaynakları var mıdır?
Evet vardır. ( Milli İstihbarat Teşkilatı, Genelkurmay Başkanlığı Askeri Haber Alma Daire Başkanlığı, EGM İstihbarat Daire Başkanlığı, Tüm Kuvvet Komutanlıklarının İstihbarat birimleri) hatta daha adını sanını bilmediğimiz niceleri.
2- Peki bu birimler "Yan gelip Yatma Yeri" midir?
Sandığımız kadarıyla hayır yoğun şekilde jeopolitik konumumuz ve yükselen gücümüz(!) hasebiyle çok daha yoğun çalışmaktadırlar.
3- Halkın gözünde genel anlamda devlet nedir? Ve başı var mıdır, kimdir?
Hükümettir. Hükümetin başı kim ise O dur.
4- Bu ülke insanlarının ve ülkenin yapısı karışık mıdır?
Evet. geçen zamanla hemen hemen herkes bir birine karışmıştır.
5- Bu zamana kadar gelen hükümetlerin az çok kabahati var mıdır? Vardır.
6- Kürt halkının sesi olduğunu söyleyenlerin ve muhalefetlerin yanlışları var mıdır? Vardır.
7- AKP hükümeti bir şeyler yapmaya çalıştı mı? Evet ama yeterli olmadı belki öngörüleri eksikti.
8- Hükümetin yani halkın gözünde "Devlet"in başındakiler bugün ne yaptılar ? Kimisi Allaha havale etti, Kimisi PKK iyice azıttı yav dedi. Hükümetin başı çıktı asıcaz kesicez minvalinde konuştu birde çok matahmış gibi ekledi " İnternet andıcın da benim imzam yok, medya sende sesini kes" dedi.
9- Birde sol görüşlü olup Kürt yandaşı olanlar var eşitlik özgürlük anlatıyorlar, e arkadaş siviller ölüyor bu nedir? Ölen kürtleri neden anmıyor kimse diye soranlar var?! E kardeşim 4 adet ( bu tabiri de bir bakanımız kullanmıştı Ankara patlamasından sonra) insan ölmüş 5 devlet görevlisiyle neden adını anmıyorsunuz diye soracağınıza neden isteklerinizi silahla yapmaya çalıştığınızı, anlattığınız halkın " E kardeşim Hükümet gelin çözelim dedi neden silah bırakmıyorsunuz?" sorusuna ciddi anlamda tatmin edici bir cevap hazırlaman lazım.
10- Ya MEDYA neden Başbakan sansür istediğinde hemen uyguluyorlar. merak ediyorum Fatih ALTAYLI yarın gazetesinin başlığını acaba Bıçaklanmış Kadın cesedi resmi gibi vurucu yapabilecek mi Başbakanımızın sabahki ayarından sonra?
Toplamak gerekirse; yukarıda saydığım hususlara katılırsınız katılmazsınız belki atladığım noktalarda olabilir ancak artık tüm ulusun ( ki benim sülalem aşure gibi karışıktır. Yine de ayyıldızı görünce duygulanırım bu topraklar benimdir her zaman derim) silkinip " e kardeşim ben sana oy verdim sen napıyon mahalle kabadayısı gibi elaleme bulaşıyorsun ne olacak bu gençlerin hali?" demesi. Bu işi de meşhur "DIŞ MIHRAKLAR"a bırakmadan uyanıp kan uykumuzdan, o beğenmediğimiz "posta koyduğumuz" ülkeler neler yapıyor, hiç bakıyor muyuz? Ve medya doğru haberleri hiç bir etkiye uğramaksızın vermeli gerekirse hükümeti eleştirmelidir. Ancak bu şekilde anlaşır ve refaha ulaşırız yoksa hiç dillendirmek istemediğim şeyler yaşarız bu topraklarda.
Artık Oyumuza, evimize, halkımıza sahip çıkalım suçu başkalarında değil kendimizde arayalım ve sonuç almaya hoşgörü değil "saygı" toplumu olmaya çalışalım. Ve taraftarı olduğumuz siyasetçilere bunu anlatalım.
9 Ekim 2011 Pazar
BEYOĞLU
Eskilerin "Pera" bizim neslin "İstiklâl" dediği, tüm İstanbul'un belkide tüm Türkiye'nin buluşma noktasıdır Beyoğlu. Eskidir, yaşlıdır İstanbul gibi, milattan önceye dayanır geçmişi. Ne depremler, ne yangınlar, ne savaşlar, ne de geçen zaman, hiç biri biz; üstünde yaşayanlar, kadar yormamıştır.
Büyük amcam halen daha neşe içinde anlatır nasıl takım elbiselerini giyip "Pera"ya gittiklerini neler yaptıklarını. Sonra babam, -zaten Şişlili aile- Saray Muhallebicisinde ki buluşmalarını anlatır aynı neşeyle. E bir de haliyle gece hayatı. Eskiden Sıraselviler de pavyonlar gece kulüpleri İstiklal Caddesinde tiyatoralar, sinemalar e arkasında da... İstanbul'un arka sokakları işte malumunuz.
İşte bana bütün bunları dşündüren ve bu satırları yazmamı sağlayan şey; geçenlerde uzun zaman sonra bir Taksim gezmesine çıkmam, bir arkadaşın doğum günü hasebiyle. Erken gittim, dedim gezinirim biraz malum bugünlerde Belediye Başkanlığı ile sorunlar var görelim bakalım ne olmuş ne bitmiş. E Ramazan bitti liseler, üniversiteler açıldı eğlence başlamıştır artık sanırım? dedim kendi kendime demez olaydım!!!
Asmalımescitte başlayan masa yasağı uygulaması bütün Beyoğlu'na yayılmış. Büyük bir iştahla gittiğim ( yazdan beri gidememiştim gerçi) meyhanemin önündeki bile masalar - ki o sokak bayağı geniştir yolu kapatmıyorlardı - bile kaldırılmış. Ve bu durum bana neyi hatırlattı biliyor musunuz - komik gelebilir kusura bakmayın - eski Türk filmlerindeki öksüz çocukların boşluğunu, boynu büküklüğünü...!
Mutlaka Belediyeninde haklı oldu noktalar vardır (en azından umuyorum!!??). Ancak yine de bana, nedense Beyoğlu'nun bu durumu hiç iyi gelmiyor. Tamam esnaf uyanıklık yapıp fazla çıkmış olabilir, belki gecenin ilerleyen saatlerinde ortalık çok karışıyordu ancak hiç bir zaman Beyoğlu'nu bu kadar boş görmemiştim. O hale gelmiş ki mekanları bile bulmakta zorlanabiliyor insan ( Durak Rock Barı göremedim mesela sonradan algılayabildim orası olduğunu).
Esnaftan, Belediyeden ve tabii ki oraya giden bizler İstanbul da yaşayanlardan ricam, ses çıkarmalı sahip çıkmalıyız şehrimize. Lütfen masa sandalye ile değil yamuk yollarıyla, sahipsiz insanlarıyla, kap kaçıyla yani olumsuzluklarını düzeltmekle uğraşalım. Çok lazımmış gibi tam ortasına AVM dikmeyelim. Ufak dükkanlarla insanları okumayı (sahaf haftasıyla olmuyor o işler!!) adabıyla sohbet etmeyi anlatalım. Beyoğlu tekrardan eski kültür ve eğlence merkezi haline gelsin bunun için çalışalım.
Büyük amcam halen daha neşe içinde anlatır nasıl takım elbiselerini giyip "Pera"ya gittiklerini neler yaptıklarını. Sonra babam, -zaten Şişlili aile- Saray Muhallebicisinde ki buluşmalarını anlatır aynı neşeyle. E bir de haliyle gece hayatı. Eskiden Sıraselviler de pavyonlar gece kulüpleri İstiklal Caddesinde tiyatoralar, sinemalar e arkasında da... İstanbul'un arka sokakları işte malumunuz.
İşte bana bütün bunları dşündüren ve bu satırları yazmamı sağlayan şey; geçenlerde uzun zaman sonra bir Taksim gezmesine çıkmam, bir arkadaşın doğum günü hasebiyle. Erken gittim, dedim gezinirim biraz malum bugünlerde Belediye Başkanlığı ile sorunlar var görelim bakalım ne olmuş ne bitmiş. E Ramazan bitti liseler, üniversiteler açıldı eğlence başlamıştır artık sanırım? dedim kendi kendime demez olaydım!!!
Asmalımescitte başlayan masa yasağı uygulaması bütün Beyoğlu'na yayılmış. Büyük bir iştahla gittiğim ( yazdan beri gidememiştim gerçi) meyhanemin önündeki bile masalar - ki o sokak bayağı geniştir yolu kapatmıyorlardı - bile kaldırılmış. Ve bu durum bana neyi hatırlattı biliyor musunuz - komik gelebilir kusura bakmayın - eski Türk filmlerindeki öksüz çocukların boşluğunu, boynu büküklüğünü...!
Mutlaka Belediyeninde haklı oldu noktalar vardır (en azından umuyorum!!??). Ancak yine de bana, nedense Beyoğlu'nun bu durumu hiç iyi gelmiyor. Tamam esnaf uyanıklık yapıp fazla çıkmış olabilir, belki gecenin ilerleyen saatlerinde ortalık çok karışıyordu ancak hiç bir zaman Beyoğlu'nu bu kadar boş görmemiştim. O hale gelmiş ki mekanları bile bulmakta zorlanabiliyor insan ( Durak Rock Barı göremedim mesela sonradan algılayabildim orası olduğunu).
Esnaftan, Belediyeden ve tabii ki oraya giden bizler İstanbul da yaşayanlardan ricam, ses çıkarmalı sahip çıkmalıyız şehrimize. Lütfen masa sandalye ile değil yamuk yollarıyla, sahipsiz insanlarıyla, kap kaçıyla yani olumsuzluklarını düzeltmekle uğraşalım. Çok lazımmış gibi tam ortasına AVM dikmeyelim. Ufak dükkanlarla insanları okumayı (sahaf haftasıyla olmuyor o işler!!) adabıyla sohbet etmeyi anlatalım. Beyoğlu tekrardan eski kültür ve eğlence merkezi haline gelsin bunun için çalışalım.
16 Ağustos 2011 Salı
TEODEMOKRASİ
Ve bende herkes gibi yıllık iznime gittim geldim çok şükür bunu da hallettik ama yetmedi e ama biz yetmez ama evetciyiz milletçe ya ( %50si en azından ). Mis gibi bir Bozcaada tatili yaptım bu senede:) Yedim içtim onlar benimde, 3 gün falan haberlere bakmadım. Gazete,TV, radyo hiç birine bakmadım. Üç gün sonunda bir baktım ki, aman Allah memleket kalkınmış her sorunu halletmiş, 2 derdimiz kalmış. İlki Somali deki açlık diğeri Suriye deki demokrasi hareketleri. Aşağıda ikisine de değineceğim ama önce Bozcaada Belediyesine saygılarımı sunmak istiyorum.
Geçen senede aynı ada da idim. Gayet güzel eğlenmiştim ancak bu sene tam eğlencenin ortasında müzik kesildi, dedim n'oluyor hoparlör falan bozuldu her halde yoksa bu müzik gece 3 e kadar falan devam ediyordu. Saat daha 12-12:30. Çağardım mekandaki görevli arkadaşlardan birini, hikmetini sordum sesizliğin. Cevap "belediyemizin yeni uygulaması bu sene böyle." Ne alaka olur mu ya?" diyecek oldum, "öle efenim bizde şikayetçiyiz esnafız ama n'apalım?" bakışı attı eleman. Sayın Bozcaada Belediyesi yetkilileri bu uygulamadan vazgeçin memleket yeterince yasaklarla boğuşuyor bari kaçış yerlerimizi kapatmayın istirham ediyorum efenim..!
evet gelelim madde 1'e: Evet yardımlaşma kültürümüzde ve insanlık tarihinde önemli yer tutar. Bizden aciz durumda olana yardım etmeliyiz. İyi de arkadaşım sormazlar mı senin memleketin mürrefah mı diye? Senin ülkende onlarca aç insan var, milyonlarca insan açlık sınırının altında yaşıyor belkide kapı komşun aç yatıyor ama senin haberin yok. Ama sen yinede Somaliyi düşünüyorsun. Ya önce Türkiye'mizdeki açları halledelim cehaleti bitirelim de sonra Afrika'ya sıra gelsin.!!(He Suriye sınırımızı unutmayalım. İlla yurt dışına yardım yapmak istiyorsanız K. Irak ve Suriye sınırımızdan başlayın!! ) Muhafazakar sayılan TV kanalımızın biri maşallah Somali için güzel para topladı iyi de yaptı tabi ki Dünyada insanlar açlıktan ölmesin bunu istemem ama aynısını neden Türkiye için yapmazlar, neden o büyük büyük bağış yapan holdingler Türkiye için seslerini çıkarmazlar?? Bertaraf olmamak için mi? Bir de şu var; "Bir elin verdiğini diğer el görmemeli"!!!
madde 2; über dış işleri politikamız tam gaz gidiyor. Bir Suriye kalmıştı iç işimiz olmayan yaşasın o da oldu. Ya kısadan toplasak orduyu ( gerçi başında kurmay yok imamlardan vaizlerden falan yaparlar artık !! ) direk Kutsal Emanet bahanesiyle Mekke'ye kadar gitsek hepimiz rahatlasak. Süper ileri yorumsuz "TEODEMOKRASİ"yi memleketlerimizde yaşasak olmamı? Güzel olur demi he canım he olur. Peki biz kendi iç işimizi hallettik mi? 5 yıldır sebepsiz Silivri de tutulanlar, ya selam verdiler diye göz altına alınanlar, ya internet yasakları, yada slogan attığı için uzaklaştırma alan Üniversiteliler, bunlar ne ?? Yada genel seçimlerden beri öle askerlerimiz?? Sevgili AKP hükumeti sevicileri, az bir uyanın da bakın bakalım ne oluyor ABD açıklama yaptı dedi ki; "T.C. nin tutumu bize uyuyor." Yani bir görüşe göre Başbakanımız ve kabinesi süper güç oluyor bölgede. Bana göre alakası yok. Sadece kudretli bir maşa olucaz yoksa 150 yıllık planları kimse boşa atmaz;) e hayırlı olsun bakalım sonumuz ne olacak. Bizim millet kafasına Atom düşünce anlar onda da ABD ile İsraile bağlar yine yırtar her zamanki gibi..!
TEODEMOKRASİ: Teokrasi+demokrasi= ucube ( şey pardon teodemokrasi)
Geçen senede aynı ada da idim. Gayet güzel eğlenmiştim ancak bu sene tam eğlencenin ortasında müzik kesildi, dedim n'oluyor hoparlör falan bozuldu her halde yoksa bu müzik gece 3 e kadar falan devam ediyordu. Saat daha 12-12:30. Çağardım mekandaki görevli arkadaşlardan birini, hikmetini sordum sesizliğin. Cevap "belediyemizin yeni uygulaması bu sene böyle." Ne alaka olur mu ya?" diyecek oldum, "öle efenim bizde şikayetçiyiz esnafız ama n'apalım?" bakışı attı eleman. Sayın Bozcaada Belediyesi yetkilileri bu uygulamadan vazgeçin memleket yeterince yasaklarla boğuşuyor bari kaçış yerlerimizi kapatmayın istirham ediyorum efenim..!
evet gelelim madde 1'e: Evet yardımlaşma kültürümüzde ve insanlık tarihinde önemli yer tutar. Bizden aciz durumda olana yardım etmeliyiz. İyi de arkadaşım sormazlar mı senin memleketin mürrefah mı diye? Senin ülkende onlarca aç insan var, milyonlarca insan açlık sınırının altında yaşıyor belkide kapı komşun aç yatıyor ama senin haberin yok. Ama sen yinede Somaliyi düşünüyorsun. Ya önce Türkiye'mizdeki açları halledelim cehaleti bitirelim de sonra Afrika'ya sıra gelsin.!!(He Suriye sınırımızı unutmayalım. İlla yurt dışına yardım yapmak istiyorsanız K. Irak ve Suriye sınırımızdan başlayın!! ) Muhafazakar sayılan TV kanalımızın biri maşallah Somali için güzel para topladı iyi de yaptı tabi ki Dünyada insanlar açlıktan ölmesin bunu istemem ama aynısını neden Türkiye için yapmazlar, neden o büyük büyük bağış yapan holdingler Türkiye için seslerini çıkarmazlar?? Bertaraf olmamak için mi? Bir de şu var; "Bir elin verdiğini diğer el görmemeli"!!!
madde 2; über dış işleri politikamız tam gaz gidiyor. Bir Suriye kalmıştı iç işimiz olmayan yaşasın o da oldu. Ya kısadan toplasak orduyu ( gerçi başında kurmay yok imamlardan vaizlerden falan yaparlar artık !! ) direk Kutsal Emanet bahanesiyle Mekke'ye kadar gitsek hepimiz rahatlasak. Süper ileri yorumsuz "TEODEMOKRASİ"yi memleketlerimizde yaşasak olmamı? Güzel olur demi he canım he olur. Peki biz kendi iç işimizi hallettik mi? 5 yıldır sebepsiz Silivri de tutulanlar, ya selam verdiler diye göz altına alınanlar, ya internet yasakları, yada slogan attığı için uzaklaştırma alan Üniversiteliler, bunlar ne ?? Yada genel seçimlerden beri öle askerlerimiz?? Sevgili AKP hükumeti sevicileri, az bir uyanın da bakın bakalım ne oluyor ABD açıklama yaptı dedi ki; "T.C. nin tutumu bize uyuyor." Yani bir görüşe göre Başbakanımız ve kabinesi süper güç oluyor bölgede. Bana göre alakası yok. Sadece kudretli bir maşa olucaz yoksa 150 yıllık planları kimse boşa atmaz;) e hayırlı olsun bakalım sonumuz ne olacak. Bizim millet kafasına Atom düşünce anlar onda da ABD ile İsraile bağlar yine yırtar her zamanki gibi..!
TEODEMOKRASİ: Teokrasi+demokrasi= ucube ( şey pardon teodemokrasi)
Yaşasın Demokrasi Geldi!!
Yaşasın demokrasi iyice geldi memleketime!! Bak ne güzel askerler istifa falan ediyor, o eski statükocu/darbeci adamlar gidiyor, über demokrasiye geçiyoruz hal böyle olunca..!!
Yukarıdaki tümce minvalinde bolca yazılar okuyorum son 24 saattir. İlginçtir başı sıkışınca "Ordu Göreve" diyen yada " sağ olsun TSK memlekette salahiyet sağladı" diye sayfalar dolusu yazanlar. Yada Abdullah Öcalan Suriye'den gönderilmesi için zamanın Paşaları ( yani TSK ) açıklama yapıp Suriyeyi uyandırınca sorun yoktu da şimdi ne değişti??
He? Efendim anlamadım?! Hmm o zaman "ileri demokrasi" yoktu değil mi memlekette, her an darbe olabilirdi. E tabi canım şimdi de zaten haybeden göz altına alınan yok, efenime söyliyeyim, tutukluluk hali ceza olarak verilmiyor, ondan sonra "Bitaraf olanlar Bertaraf" olmuyor falan. Rahat rahat gördüğümüz sıkıntıları aktarabiliyoruz yürütme hemen yapıyor. he canım he. Bu neyin kafasıysa ben de aynısından istiyorum.
Tamam eyvallah askeri yönetim tabiki istemem ama teokrasi ile yönetilen bir ülkede istemem. Veya bir polis devleti de istemem, yada siyasi söylevi ne olursa olsun yasaklamacı özgürlük kısıtlayıcı. Ben sadece "hoşgörü"nün değil, "BİRBİRİNE SAYGININ" egemen olduğu bir ülkede yaşamak istiyorum.
Yukarıdaki tümce minvalinde bolca yazılar okuyorum son 24 saattir. İlginçtir başı sıkışınca "Ordu Göreve" diyen yada " sağ olsun TSK memlekette salahiyet sağladı" diye sayfalar dolusu yazanlar. Yada Abdullah Öcalan Suriye'den gönderilmesi için zamanın Paşaları ( yani TSK ) açıklama yapıp Suriyeyi uyandırınca sorun yoktu da şimdi ne değişti??
He? Efendim anlamadım?! Hmm o zaman "ileri demokrasi" yoktu değil mi memlekette, her an darbe olabilirdi. E tabi canım şimdi de zaten haybeden göz altına alınan yok, efenime söyliyeyim, tutukluluk hali ceza olarak verilmiyor, ondan sonra "Bitaraf olanlar Bertaraf" olmuyor falan. Rahat rahat gördüğümüz sıkıntıları aktarabiliyoruz yürütme hemen yapıyor. he canım he. Bu neyin kafasıysa ben de aynısından istiyorum.
Tamam eyvallah askeri yönetim tabiki istemem ama teokrasi ile yönetilen bir ülkede istemem. Veya bir polis devleti de istemem, yada siyasi söylevi ne olursa olsun yasaklamacı özgürlük kısıtlayıcı. Ben sadece "hoşgörü"nün değil, "BİRBİRİNE SAYGININ" egemen olduğu bir ülkede yaşamak istiyorum.
14 Temmuz 2011 Perşembe
Horon İsyandır
http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalHaberDetayV3&ArticleID=1055804&Date=12.07.2011&CategoryID=82 bu ekte yer alan haberi geçen gün spor salonunda gördüm birisi okuyordu yanımda hızla çevirdi. başlık dikkat çekiciydi "HORONUN İSYANI CILIZ OLDU" dedim nasıl ya sonra aklıma geldi. bu organizasyonun yapıldığı gün İstanbul da Bon Jovi konseri vardı. E bir de buna bizim medyanın ve milletin "isyan" hopa" "horon" falan laflarına olan alarjisi eklenince hepten yayınlanmaz oldu.
Bu yazıyı bir şekilde Radikal Gazetesinden bir yetkili HES lere karşı olanlar okurlarsa, LAZlara laf çarpmadan Onlara ne destek verdiklerini Onlarla ne kadar alakadar olduklarını sorgulasınlar, yok bunları yapmıcaz ama konuşucaz diyorlarsa; bir deyiş vardır hani "hariçten gazel okumak" diye okumasınlar susunlar daha iyi.
He eğer illa birileri Karadeniz insanını gaza getirip sokağa dökmek istiyorsa 3-5 kereden fazla düşünsün çünkü bir hikaye anlatılır Kurtuluş Savaşı yıllarından kalan şöyle ki; Karadeniz'imizden Kurtuluş Savaşına katılan bir grup vardır. Başlarında da yanlış bilmiyorsan bir Trabzonlu biri vardır onları yönlendiren. Ne var ki cephane azalır bitmeye yüz tutar yüksek rutbelıler gelip ne dır ne kadar dayana bilirsiniz diye sorarlar; gelen cevap şudur: "MERMİMİZ YOKSA BIÇAĞIMIZ VAR"dır. İşte bunun için bu insanlar Türkiye Cumhuriyetine sırt dönmezler başkaları gibi ama dallarına basmayın makineli tüfeğe bıçakla saldırırım diye de biliyorlar...!
Her zaman anne tarafımdan kısmi de olsa akrabam olan Lazların ve Karadenizlinin yanındayım. HORON İSYANDIR.!
Bu yazıyı bir şekilde Radikal Gazetesinden bir yetkili HES lere karşı olanlar okurlarsa, LAZlara laf çarpmadan Onlara ne destek verdiklerini Onlarla ne kadar alakadar olduklarını sorgulasınlar, yok bunları yapmıcaz ama konuşucaz diyorlarsa; bir deyiş vardır hani "hariçten gazel okumak" diye okumasınlar susunlar daha iyi.
He eğer illa birileri Karadeniz insanını gaza getirip sokağa dökmek istiyorsa 3-5 kereden fazla düşünsün çünkü bir hikaye anlatılır Kurtuluş Savaşı yıllarından kalan şöyle ki; Karadeniz'imizden Kurtuluş Savaşına katılan bir grup vardır. Başlarında da yanlış bilmiyorsan bir Trabzonlu biri vardır onları yönlendiren. Ne var ki cephane azalır bitmeye yüz tutar yüksek rutbelıler gelip ne dır ne kadar dayana bilirsiniz diye sorarlar; gelen cevap şudur: "MERMİMİZ YOKSA BIÇAĞIMIZ VAR"dır. İşte bunun için bu insanlar Türkiye Cumhuriyetine sırt dönmezler başkaları gibi ama dallarına basmayın makineli tüfeğe bıçakla saldırırım diye de biliyorlar...!
Her zaman anne tarafımdan kısmi de olsa akrabam olan Lazların ve Karadenizlinin yanındayım. HORON İSYANDIR.!
yorum
Uzun süredir yazıcam yazıcam diyip yazamıyorudum. Ama bu gün akşam üzeri gelen haberler e yeter dedirtti. yine 13 genç insanımız el bombasıyla şehit olmuş.
Şimdi bu olaya onlarca kişi "Ergenekon yaptı abi ne alaka hükumetle", "yok yok ordunun (TSK) nın işi bu hala uğraşıyorlar", başka birazı "CIA+MOSSAD yaptı" der; sonra konu döner dolaşır veya sabah bakarız ki haberlerde "X Futbol takımının başkanı "ŞİKE"den içeri alınmış." olanlar unutulur. Nereden biliyorsun? mu dediniz?! Söyliyim bu olaylar başladığında 2 asker 1 korucu PKK tarafından kaçırılmıştı ama kimse haber yapamadı.
Eş zamanlı devlet bakanı Ali Babacan çok "babacan" bir açıklamayla İtalya'daki ve AB deki ekonomik sıkıntıya dikkat çekti ve ekledi etkilene biliriz?! ( e Babacan ağbi hanı ekonomimiz süperdi bize bişey olmazdı?? ) ve bugun Moody's ABD nin kredi notunu düşürebileceklerini ilan etti!!! bütün bunlar olurken biz neyin kavgasını veriyorduk? Fenerbahçe Başkanı Aziz yıldırım şike yapmış kimler yanacak, küme mi düşecek?!!
Evet başa dönüp toplarsak, ailesinde pek çok kanı barındıran biri olarak Ne Mutlu Türküm diyebiliyorsam bunu vakti zamanında ölen İNSANIMIZA bağlıyorsam bu olayı, hayali varlık olan DEVLET denen varlığın VÜCUT bulmuş yürütme erki olan hükumete ve oradaki her şeyi isteyince çat diye bulan istihbarat teşkilatlarına ( emniyet, asker, jandarma, mit vs ) bağlarım ve onlarla beraber kendini Doğu ve Güneydoğudaki insanlarımızın siyasi vitrini olarak sunanların ve de herkesi bu seçimden sonra kucaklayacağız diyenlerin ve en önemlisi biz oy veren birbirine saygılı özgürlüklerden yana olan yurttaşların hesap sor(a)mamasıdır.
yazımı Şehitlere rahmet ailelerine baş sağlı dilerek vede bir Türk duasının bir kısmını aşağıya yazarak bitiririm.
EY TÜRK TİTRE VE KENDİNE GEL..!
( bu laf Göktürk yazıtlarında geçer tarihini hesaplayın)
Şimdi bu olaya onlarca kişi "Ergenekon yaptı abi ne alaka hükumetle", "yok yok ordunun (TSK) nın işi bu hala uğraşıyorlar", başka birazı "CIA+MOSSAD yaptı" der; sonra konu döner dolaşır veya sabah bakarız ki haberlerde "X Futbol takımının başkanı "ŞİKE"den içeri alınmış." olanlar unutulur. Nereden biliyorsun? mu dediniz?! Söyliyim bu olaylar başladığında 2 asker 1 korucu PKK tarafından kaçırılmıştı ama kimse haber yapamadı.
Eş zamanlı devlet bakanı Ali Babacan çok "babacan" bir açıklamayla İtalya'daki ve AB deki ekonomik sıkıntıya dikkat çekti ve ekledi etkilene biliriz?! ( e Babacan ağbi hanı ekonomimiz süperdi bize bişey olmazdı?? ) ve bugun Moody's ABD nin kredi notunu düşürebileceklerini ilan etti!!! bütün bunlar olurken biz neyin kavgasını veriyorduk? Fenerbahçe Başkanı Aziz yıldırım şike yapmış kimler yanacak, küme mi düşecek?!!
Evet başa dönüp toplarsak, ailesinde pek çok kanı barındıran biri olarak Ne Mutlu Türküm diyebiliyorsam bunu vakti zamanında ölen İNSANIMIZA bağlıyorsam bu olayı, hayali varlık olan DEVLET denen varlığın VÜCUT bulmuş yürütme erki olan hükumete ve oradaki her şeyi isteyince çat diye bulan istihbarat teşkilatlarına ( emniyet, asker, jandarma, mit vs ) bağlarım ve onlarla beraber kendini Doğu ve Güneydoğudaki insanlarımızın siyasi vitrini olarak sunanların ve de herkesi bu seçimden sonra kucaklayacağız diyenlerin ve en önemlisi biz oy veren birbirine saygılı özgürlüklerden yana olan yurttaşların hesap sor(a)mamasıdır.
yazımı Şehitlere rahmet ailelerine baş sağlı dilerek vede bir Türk duasının bir kısmını aşağıya yazarak bitiririm.
EY TÜRK TİTRE VE KENDİNE GEL..!
( bu laf Göktürk yazıtlarında geçer tarihini hesaplayın)
16 Mayıs 2011 Pazartesi
SANSÜRE KARŞI YÜRÜYÜŞ
Bugün 22 Ağustos sansür yasakları için Taksimdeydim. Sağ olsun devletimiz benim gibi sokağa hiç çıkmayanlar da düşündü bizi de sokağa döktü. Çok eğlendim eminim gelenlerde eğlenmişlerdir.
Unutulmasın ki yasaklar hiç bir zaman fayda sağlamamıştır aksine geriliği ve - her konuda - yobazlığı getirmişlerdir. Ayrıca - aşağıya aklımda kalanları yazacağım- "ileri demokrasi"den, "açılım"lardan bahsedenlerin döneminde bu tür uygulamaların olması bir çeşit ilahi ironi midir?? yoksa kafamızda çakan şimşekler midir?
Evet tabi internet aleminde kötü şeyler oluyor, çocuklar sömürülüyor ancak bir yerde ciddi anlamda sormak istiyorum; Gösterilerde ceza almasınlar diye Polis Taşlatılan çocuklara, az hapis yatsın diyerekten ablası öldürtülen çocukların "istismarı"na devletimiz çözüm buldu mu da internete bulaşıyor??
He diyecekler olacaktır " e ya Atatürke Türklüğe hakaret". "dine imana sövüyolaaa", e arkadaşım biz nete giremeyince kimin ne dediğini bilemicez, e o zaman kendimizi de savunamıcaz?!!! o ne olacak?? Hepten İran veya K. Kore gibi kapalı kutu olacağız dünyaya.
He birde her dakka mazluma yatan türban politikası yapanlara karışmıyorum onlar başka bir yazı konusu ki davalık oluruz heralde lütfedip adamdan sayarlarsa.?
Velhasılı kelam aşağıya yazıyorum aklımda kalan sloganları üstüne alınan alınsınnn..!!
EĞER KIYAFET VE DİL ÖZGÜRLÜKSE İNTERNET DAVRANIŞLARI DA ÖZGÜRLÜKTÜR..!!!
SLOGANLAR:
1. ABDULLAH FİLİM NERDEN İNDİRECEK ( KİNGS SPEECH SN ABDULLAH GÜL !! )
2. ZIPLA ZIPLA ZIPLAMAYAN AKP'Lİ
3. TAYYİP ELİNİ İNTERNETİMDEN ÇEK
4. YASAKLARI DEL, GÜCÜNÜ GÖSTER! HAYDİ TIKLA TIKLA
5. TAYYİP BAKSANA, KAÇ KİŞİYİZ SAYSANA ?
5. HATILAYAMADIGIM ONLARCASI
P.S. : SANIRIM BAZI KENDİNİZ BİLMEZ MEDYA MESUPLARI 200-300 FALAN DEMİŞ CANLAR HELE BİR İLK OKULA GİDİN SAYMAYI ÖĞRENİN ÖLE GELİN EMİ HADİ CANIM HADİİİİ..!!
Unutulmasın ki yasaklar hiç bir zaman fayda sağlamamıştır aksine geriliği ve - her konuda - yobazlığı getirmişlerdir. Ayrıca - aşağıya aklımda kalanları yazacağım- "ileri demokrasi"den, "açılım"lardan bahsedenlerin döneminde bu tür uygulamaların olması bir çeşit ilahi ironi midir?? yoksa kafamızda çakan şimşekler midir?
Evet tabi internet aleminde kötü şeyler oluyor, çocuklar sömürülüyor ancak bir yerde ciddi anlamda sormak istiyorum; Gösterilerde ceza almasınlar diye Polis Taşlatılan çocuklara, az hapis yatsın diyerekten ablası öldürtülen çocukların "istismarı"na devletimiz çözüm buldu mu da internete bulaşıyor??
He diyecekler olacaktır " e ya Atatürke Türklüğe hakaret". "dine imana sövüyolaaa", e arkadaşım biz nete giremeyince kimin ne dediğini bilemicez, e o zaman kendimizi de savunamıcaz?!!! o ne olacak?? Hepten İran veya K. Kore gibi kapalı kutu olacağız dünyaya.
He birde her dakka mazluma yatan türban politikası yapanlara karışmıyorum onlar başka bir yazı konusu ki davalık oluruz heralde lütfedip adamdan sayarlarsa.?
Velhasılı kelam aşağıya yazıyorum aklımda kalan sloganları üstüne alınan alınsınnn..!!
EĞER KIYAFET VE DİL ÖZGÜRLÜKSE İNTERNET DAVRANIŞLARI DA ÖZGÜRLÜKTÜR..!!!
SLOGANLAR:
1. ABDULLAH FİLİM NERDEN İNDİRECEK ( KİNGS SPEECH SN ABDULLAH GÜL !! )
2. ZIPLA ZIPLA ZIPLAMAYAN AKP'Lİ
3. TAYYİP ELİNİ İNTERNETİMDEN ÇEK
4. YASAKLARI DEL, GÜCÜNÜ GÖSTER! HAYDİ TIKLA TIKLA
5. TAYYİP BAKSANA, KAÇ KİŞİYİZ SAYSANA ?
5. HATILAYAMADIGIM ONLARCASI
P.S. : SANIRIM BAZI KENDİNİZ BİLMEZ MEDYA MESUPLARI 200-300 FALAN DEMİŞ CANLAR HELE BİR İLK OKULA GİDİN SAYMAYI ÖĞRENİN ÖLE GELİN EMİ HADİ CANIM HADİİİİ..!!
9 Mayıs 2011 Pazartesi
SANSÜR VE YASAKLAR
Konu İslam inanışında olanların giyim kuşamlarına ( yani yaşam şartlarına ) geldiğinde özgürlük savaşcısı olanlar, neden sıra diğer insanların yaşam şartlarına ve özgürlüklerine geldiğinde aynı tepkiyi vermez?
Tabi aynısı karşı taraf içinde geçerlidir. Acaba neden, oturup konuşarak birbirimize saygı duyarak ortak bir payda da yaşamayız da illa bir şeyleri yasaklarız. İlla özgürlük için elde top, tüfek, ev yapımı bombayla, halka ve kamu kurumlarına mı saldırmak lazımdır?? ( ULUSLAR ARASI ANTLAŞMALARA, TEMEL İNSAN HAK VE ÖZGÜRLÜKLERİNE KARŞI İŞLENEN SUÇLAR - TOPLU KATLİAM "KESİNLEŞMİŞ" CENOSİT VB. ve T.C.K. DA BENZER MADDELERİNDE SAYILAN "KESİNLEŞMİŞ" SUÇLAR BU YORUM HARİCİNDEDİR ARZ OLUNUR...! )
1 Mayıs 2011 Pazar
SİYAH BEYAZ
ya kaybeder gideriz ya kazanmasak da var oluruz bu hayatta. kimileri ölmeyi seçer dayanamadığı için, kimileri ne olursa olsun yaşamayı. aslında budur bütün hayat denen, dünya denen masal. sadece ve sadece yaşamamızdır anı doğayı. belki yalnız, belki 3-5 dostumuzla. belkide yanımızda kalabalıklarla ama yalnız. Siyah beyaz yaşarız belkide onla veya onsuz. ve belkide akarız geçen zamana.
sorun belkide kabul etmemizdir bütün bunları. ne olursa olsun zevk almalıyız hayattan bize tecavüz etse bile :)
bu yazı siyah beyaz filimini izledikten sonra yazılmıştır.
sorun belkide kabul etmemizdir bütün bunları. ne olursa olsun zevk almalıyız hayattan bize tecavüz etse bile :)
bu yazı siyah beyaz filimini izledikten sonra yazılmıştır.
3 Nisan 2011 Pazar
KATLİAM
neden bu kadar iddialı başlık söliyim. bu şehirde sanırım şehir planlamacısı veya mantıklı tek bir yönetici yok. belki biliyorsunuzdur İstiklal Caddesinin ortasına "DEMİRÖREN İSTİKLAL" diye bir AVM yapıldı. yapılış mantığını zaten anlamadım da, neden Beyoğlu belediyesi buna izin verdi ha verdi nasıl tamamlanmadan açtırdı anlayan beri gelsin.
geçen gün bir kaç arkadaşımla beraber İstiklalde gezerken mezkur binadan kafamıza minik alçı parçaları döküldü. he bize bir şey olmadı ama demirörenin nasıl bir bina yaptığını anladık. bina sanırım komple alçı. alçı değilse bile diğer binalara bakınca harbiden kötü gözüküyor. biri bana bu AVM nin ciddi güvenliği olmadan inşaatı bitmeden ve İstiklal ruhuna aykırı şekilde nasıl yapıldığını ve açıldığını anlatsın.
geçen gün bir kaç arkadaşımla beraber İstiklalde gezerken mezkur binadan kafamıza minik alçı parçaları döküldü. he bize bir şey olmadı ama demirörenin nasıl bir bina yaptığını anladık. bina sanırım komple alçı. alçı değilse bile diğer binalara bakınca harbiden kötü gözüküyor. biri bana bu AVM nin ciddi güvenliği olmadan inşaatı bitmeden ve İstiklal ruhuna aykırı şekilde nasıl yapıldığını ve açıldığını anlatsın.
2 Nisan 2011 Cumartesi
neden??
öle işte yalnızız aslında. kalabalıklardayız hep ama aslında tekiz. kim ne derse desin hep tekiz. herkes birbirine canım cicim ama arkadan herkes iş çeviriyor. hem diyoruz ki neden yalnızız, hem de samimi olamıyoruz. ya pc başında facebook twitter veya yalnızlar garında depresif halde boş boş ortalığa bakıyoruz. sonra da başlıyoruz neden insan yok çevremizde neden sevgilimiz yok neden neden neden????
he yukarıdakiler olduğunda sanki kıymetini mi biliyoruz yada olması için cesaret mi ediyoruz hayır hiç bir şey yapmıyoruz sadece ve sadece O2 alıp C2O veriyoruz...
sıktı hikaye yeniden yazmak lazım sanki?!
he yukarıdakiler olduğunda sanki kıymetini mi biliyoruz yada olması için cesaret mi ediyoruz hayır hiç bir şey yapmıyoruz sadece ve sadece O2 alıp C2O veriyoruz...
sıktı hikaye yeniden yazmak lazım sanki?!
Kaydol:
Yorumlar (Atom)
