Ben sana mecburum bilemezsin
Adını mıh gibi aklımda tutuyorum
Büyüdükçe büyüyor gözlerin
Ben sana mecburum bilemezsin
İçimi seninle ısıtıyorum.
Ağaçlar sonbahara hazırlanıyor
Bu şehir o eski İstanbul mudur
Karanlıkta bulutlar parçalanıyor
Sokak lambaları birden yanıyor
Kaldırımlarda yağmur kokusu
Ben sana mecburum sen yoksun.
Sevmek kimi zaman rezilce korkuludur
İnsan bir akşam üstü ansızın yorulur
Tutsak ustura ağzında yaşamaktan
Kimi zaman ellerini kırar tutkusu
Bir kaç hayat çıkarır yaşamasından
Hangi kapıyı çalsa kimi zaman
Arkasında yalnızlığın hınzır uğultusu
Fatih'te yoksul bir gramofon çalıyor
Eski zamanlardan bir cuma çalıyor
Durup köşe başında deliksiz dinlesem
Sana kullanılmamış bir gök getirsem
Haftalar ellerimde ufalanıyor
Ne yapsam ne tutsam nereye gitsem
Ben sana mecburum sen yoksun.
Belki haziran da mavi benekli çocuksun
Ah seni bilmiyor kimseler bilmiyor
Bir şilep sızıyor ıssız gözlerinden
Belki Yeşilköy'de uçağa biniyorsun
Bütün ıslanmışsın tüylerin ürperiyor
Belki körsün kırılmışsın telaş içindesin
Kötü rüzgar saçlarını götürüyor
Ne vakit bir yaşamak düşünsem
Bu kurtlar sofrasında belki zor
Ayıpsız fakat ellerimizi kirletmeden
Ne vakit bir yaşamak düşünsem
Sus deyip adınla başlıyorum
İçim sıra kımıldıyor gizli denizlerin
Hayır başka türlü olmayacak
Ben sana mecburum bilemezsin.
ATİLLA İLHAN'ın sevdiğim bir şiiridir. bir de bunu koyayım dedim bugün.
Keyfe keder bir TC vatandaşının kafasına estikçe yaşamla ilgili yazınları vardır. Edebi değil deneyseldir. Siyasetten sanata,aşka, belediyelere kadar herşey var
7 Şubat 2012 Salı
ELHAMDÜLİLLAH ATEİSTİZ..!
E malum Bir haftadır Başbakanımız Tayyip Bey önemli bir konuya parmak bastı. Gençlerimizin gelecekte nasıl olması gerektiği hususun da açıklamalar yaptı. Bununla ilgili bir şeyler karaladım bende olabildiğince taraflı ama tarafsız bir şekilde yazmaya çalışacağım.
Aslında baktığınızda bir ülkenin başbakanının gençlerinin nasıl olması konusunda bir fikri olması gerekir ve bunları yapması gerekir.Ancak bunu insanların inançları üzerinden yapmamalı. Tabi ki gençlerin madde bağımlısı ( RTE' nin Tinerci lafında sanırım anlatmak istediği bu ) olmasını, durduk yerde diğer vatandaşlara saldırmasını, onlara kötü davranmasını istemez. Ancak "Biz dindar bir nesil yetiştiricez" demeside yanlıştır.
Devamlı AKP ve Başbakanın bahsettiği "İleri Demokrasi" de inançlar politize edilmez veya edilse dahi saygı çerçevesinde yaklaşılır senin inancından olmayanlara. Başbakan belki farkında belki değil yanındaki "demokrat muhafazakar" ve liberal insanlarda farkına varıyorlar, en başlarda korkulan AKP geldi algısı yerleşmeye başladı. Eğer Başbakan dediği gibi demokratsa dindar olarak sadece Sunni Müslümanları değil, TC vatandaşı olan tüm inançlarda ki insanlara rahatlıklar sağlamalıdır. Kaldı ki o beğenmediği "tinerci" gençler dinsizlikten değil parasızlık tan yoksunluk ve yoksulluktan o hale gelmişlerdir. Önce Ekonomik dengeyi sağlayalım sonra da ahlak ve inanç üzerine çalışırız. ( Kaldı ki çalmamak, tecavüz etmemek için illa semavi bir dine veya X bir inanca sahip olmak gerekmeyebilir!!)
Bir de şu nokta var eğer olura bu yazıyı AKP'li birileri okur onlara dipnot: Farkında mısınız bilmiyorum ama beğenmediğinize dönüşmeye başladınız!!! Bir de gerçek dindar vatandaşlar ya bir ses verin deyin ki Başbakan karıştırma dinimi sana ne neden siyasete katıyorsun kutsalımı, bir ses verin kandırılıyorsunuz.!
Bir iki lafta CHP gençliğine ve bizlere yani AKP'nin karşısındaki kitleye. Belki bizim de suçumuz oldu. Zamanında bir türlü öğrenemedik saygılı olmayı. Eğlenceyle gezmeyle tozmayla veya başka şeylerle uğraşacağımıza bizler de bir yerlere sızsaydık her şey farklı olurdu. Ancak yine de bir şeyler yapılabilir yeter ki CHP ve kadrosu çalışmak istesin.
Ayrıca RTE'nin yaptığı açıklama "insanları basın yoluyla din dil ve ırk ayrımcılığına tahrik ve kışkırtma" suçuna girmiyor mu? Sanki bana öyle gibi geldi.
yazımı şu malum 4lükle bitiresim geldi:
rakı şarap içiyosam sanane
yoksa sana bı zararım içerim
ikimizde gelsek kıl'dan kopruye
ben dürüstsem sarhoşkende gecerım
Aslında baktığınızda bir ülkenin başbakanının gençlerinin nasıl olması konusunda bir fikri olması gerekir ve bunları yapması gerekir.Ancak bunu insanların inançları üzerinden yapmamalı. Tabi ki gençlerin madde bağımlısı ( RTE' nin Tinerci lafında sanırım anlatmak istediği bu ) olmasını, durduk yerde diğer vatandaşlara saldırmasını, onlara kötü davranmasını istemez. Ancak "Biz dindar bir nesil yetiştiricez" demeside yanlıştır.
Devamlı AKP ve Başbakanın bahsettiği "İleri Demokrasi" de inançlar politize edilmez veya edilse dahi saygı çerçevesinde yaklaşılır senin inancından olmayanlara. Başbakan belki farkında belki değil yanındaki "demokrat muhafazakar" ve liberal insanlarda farkına varıyorlar, en başlarda korkulan AKP geldi algısı yerleşmeye başladı. Eğer Başbakan dediği gibi demokratsa dindar olarak sadece Sunni Müslümanları değil, TC vatandaşı olan tüm inançlarda ki insanlara rahatlıklar sağlamalıdır. Kaldı ki o beğenmediği "tinerci" gençler dinsizlikten değil parasızlık tan yoksunluk ve yoksulluktan o hale gelmişlerdir. Önce Ekonomik dengeyi sağlayalım sonra da ahlak ve inanç üzerine çalışırız. ( Kaldı ki çalmamak, tecavüz etmemek için illa semavi bir dine veya X bir inanca sahip olmak gerekmeyebilir!!)
Bir de şu nokta var eğer olura bu yazıyı AKP'li birileri okur onlara dipnot: Farkında mısınız bilmiyorum ama beğenmediğinize dönüşmeye başladınız!!! Bir de gerçek dindar vatandaşlar ya bir ses verin deyin ki Başbakan karıştırma dinimi sana ne neden siyasete katıyorsun kutsalımı, bir ses verin kandırılıyorsunuz.!
Bir iki lafta CHP gençliğine ve bizlere yani AKP'nin karşısındaki kitleye. Belki bizim de suçumuz oldu. Zamanında bir türlü öğrenemedik saygılı olmayı. Eğlenceyle gezmeyle tozmayla veya başka şeylerle uğraşacağımıza bizler de bir yerlere sızsaydık her şey farklı olurdu. Ancak yine de bir şeyler yapılabilir yeter ki CHP ve kadrosu çalışmak istesin.
Ayrıca RTE'nin yaptığı açıklama "insanları basın yoluyla din dil ve ırk ayrımcılığına tahrik ve kışkırtma" suçuna girmiyor mu? Sanki bana öyle gibi geldi.
yazımı şu malum 4lükle bitiresim geldi:
rakı şarap içiyosam sanane
yoksa sana bı zararım içerim
ikimizde gelsek kıl'dan kopruye
ben dürüstsem sarhoşkende gecerım
YALAN
"Kaybolup giden suratlarız siler arasında ve koca maskeler ardında...!"
Doğruda demiş. Hepimiz yapmıyor muyuz 5 dakikalık bir zevk için kırk türlü yalan dolan yapmıyor muyuz? Ya her zaman yüzümüze taktığımız o gülümseme acaba gerçekten doğru mu? Sıkıştık mı insanlık timsali oluyoruz ya "ahlaksızlık" yada "günah" diyoruz sosyokültürel yapımıza göre. Ama aslında hepimiz malum "İnsanız". İşte sorun da orada çıkıyor hepimiz insanız yani aynıyız. Yani hepimiz kendi çapında yalancıyız.
Hiç nedensiz yardım ettiğimiz veya sevdiğimiz oldu mu? Anne, baba, çocuk, kardeş, sevgisi mi? Emin misiniz? Her gün sizi veya annenizi yada kardeşinizi döven babaya sevginiz gerçek mi olurdu? Yada günün 16 saati çalışan babanızı aldatan bir anneniz olsa veya size maddi manevi kötülükler yapan bir aileniz olsa gösterdiğiniz sevgi ve saygı gerçekten nasıl olurdu?
Ama bu "pembe" yalanlar/maskeler olmasa hiç iş yapamayız??!! Hıh belki doğru ama gerçek anlamda uygulamadan nereden bilebiliriz? Ama doğru sizde haklısınız öğretilmiş veya kazanılmış (?!) davranış bu...
Evet sanırım bu kadar duygusal yapmak yeter haydi bildiğimizi okuyalım ve daha çok üçüncü sayfa haberi okuyalım...!
NOT: Sanırım bu yazıya linkteki şarkı uyar..! http://www.youtube.com/watch?v=a2KfxAi1u4E
Doğruda demiş. Hepimiz yapmıyor muyuz 5 dakikalık bir zevk için kırk türlü yalan dolan yapmıyor muyuz? Ya her zaman yüzümüze taktığımız o gülümseme acaba gerçekten doğru mu? Sıkıştık mı insanlık timsali oluyoruz ya "ahlaksızlık" yada "günah" diyoruz sosyokültürel yapımıza göre. Ama aslında hepimiz malum "İnsanız". İşte sorun da orada çıkıyor hepimiz insanız yani aynıyız. Yani hepimiz kendi çapında yalancıyız.
Hiç nedensiz yardım ettiğimiz veya sevdiğimiz oldu mu? Anne, baba, çocuk, kardeş, sevgisi mi? Emin misiniz? Her gün sizi veya annenizi yada kardeşinizi döven babaya sevginiz gerçek mi olurdu? Yada günün 16 saati çalışan babanızı aldatan bir anneniz olsa veya size maddi manevi kötülükler yapan bir aileniz olsa gösterdiğiniz sevgi ve saygı gerçekten nasıl olurdu?
Ama bu "pembe" yalanlar/maskeler olmasa hiç iş yapamayız??!! Hıh belki doğru ama gerçek anlamda uygulamadan nereden bilebiliriz? Ama doğru sizde haklısınız öğretilmiş veya kazanılmış (?!) davranış bu...
Evet sanırım bu kadar duygusal yapmak yeter haydi bildiğimizi okuyalım ve daha çok üçüncü sayfa haberi okuyalım...!
NOT: Sanırım bu yazıya linkteki şarkı uyar..! http://www.youtube.com/watch?v=a2KfxAi1u4E
2 Şubat 2012 Perşembe
KARIŞIM
Bu aralar gündemi takip etmiyordum şöyle bir baktım maşallah neler neler oluyor. Fransa yasa geçiriyor, efenim Suriye ile hepten gerilmişiz, Başbakan "dindar nesil yetiştiricez" diyor maşallah, e bir de kar eklendi üstüne!! E dedim hepsine bir şeyler karalayayım. Kafa yorarsa kusura bakılmasın efenim biraz dağınık olacak...
Mübarek insan pek sevgili Başbakanımdan başlıcam. Efenim dindar nesil yetiştirecekmiş. Herkes laf etti iyide kardeşim adam hangi din olduğunu söylemedi beki para dini olamaz mı?! Şakası bir yana zaten kendi de ne amaçladığını laf arasında söylüyor. E tamam güzel herkesin kendine göre bir inancı var herkes bunu özgürce yaşasın demek neden zorda sadece benim dinim demek kolay? Bu mudur "ileri demokrasi" anlayışınız, liberal olup merkezde olup AKP'yi savunan yurdum insanlarına soruyorum bu soruyu?
AKP'lilere sorunca " e zamanında bize de yapılıyordu hıhh ne var yani? Veya E ama bu da bir özgürlük değil mi? ( bu mürekkep yalamış türü )" E ötekileştiriyorsunuz ama yanlış değil mi? diye sorunca " yok hayır zamanında haklarını alamamışlara haklarını veriyoruz." diyorlar. Açıkçası AKP'li vatandaşlarımıza ve tam tersi görüşte insanlarımıza hep aynısını söylüyorum: "Lütfen SAYGIyı unutmayalım ve ÖTEKİLEŞTİRMEyelim" insanları yoksa hepimiz için sorunlar büyüyecek..!
Mübarek insan pek sevgili Başbakanımdan başlıcam. Efenim dindar nesil yetiştirecekmiş. Herkes laf etti iyide kardeşim adam hangi din olduğunu söylemedi beki para dini olamaz mı?! Şakası bir yana zaten kendi de ne amaçladığını laf arasında söylüyor. E tamam güzel herkesin kendine göre bir inancı var herkes bunu özgürce yaşasın demek neden zorda sadece benim dinim demek kolay? Bu mudur "ileri demokrasi" anlayışınız, liberal olup merkezde olup AKP'yi savunan yurdum insanlarına soruyorum bu soruyu?
AKP'lilere sorunca " e zamanında bize de yapılıyordu hıhh ne var yani? Veya E ama bu da bir özgürlük değil mi? ( bu mürekkep yalamış türü )" E ötekileştiriyorsunuz ama yanlış değil mi? diye sorunca " yok hayır zamanında haklarını alamamışlara haklarını veriyoruz." diyorlar. Açıkçası AKP'li vatandaşlarımıza ve tam tersi görüşte insanlarımıza hep aynısını söylüyorum: "Lütfen SAYGIyı unutmayalım ve ÖTEKİLEŞTİRMEyelim" insanları yoksa hepimiz için sorunlar büyüyecek..!
Gelelim Suriye ve Fransa'ya çok uzatmıcam ikisi içinde. Fransa'ya cevap bu şekilde verileceğine ülke mottosu "özgürlük,eşitlik,kardeşlik" olan bir ülke ifade Özgürlüğünü nasıl yasaklar deseydik daha şık olurdu. Suriye'ye gelince sağlam bir oyun dönüyor iş bize patlayabilir fazla sert çıkışlar yapmamamız gerekiyor.
Gelelim Şehr-i Stanbol'a arkadaş bir kar yaptı vay arkadaş "milenyumun soğu" mu diyen, yoksa "şiddetli kar gelecek çok kötü olacaklar" mı? Yahu arkadaş abartmayın millet yılın 6-9 ayı o şartlarda yaşıyor el insaf!! He birde burda kar olunca " ayy Van'dakiler napıooo? Ayy doğudakilere yazzıkk yaağğ" diyen arkadaşlar var yada daha fenası arabasını çıkaramayanlar... Arkadaşım nerde yaşıyorsunuz açında arada haritaya haberlere bakın..!
Birde işin belediye tarafı var. E tamam eyvallah haklarını verelim ana yollar açıktı tuzlama falan süper. Ama yara ara sokaklar? Hadi diyelim ki arabalar çıkmasın trafik olmasın dediniz o da bir mantık ( olmaması gereken ama olan ). E kardeşim Kaldırımlara neden alaka göstermez kimse?! Mahalle muhtarlarına tuz verseniz mahalleli olarak evimizin önünde ki kaldırıma döksek en azından yayalar rahat etse olmaz mı? Olur hemde mis gibi olur!
Evet şimdilik bu kadar aslında yazılacak çok şey varda ayrı yazıların ve biraz da araştırmanın etki alanına giriyorlar. Mesela Haydarpaşa Garı, mesela Dış Ticaret rakamları, Özgürlükler vs vs liste uzar gider. buraya kadar sabırla okuyanlara teşekkür eder gözlerinden öperim.
sevgiyle ve saygıyla kalın efenim.
Kaydol:
Yorumlar (Atom)