11 Haziran 2013 Salı

GEZİ PARKI - ORADA NELER OLUYOR - GENÇLER DİRENİYOR

Bir kaç gündür yaşadığımız olaylar için bir şeyler yazmak istedim. Olaylar hiddetlendiğinde orada olamadım ama elimden geldiğince geri destek vermeye çalıştım. Ancak sosyal medyadan devamlı her iki tarafı da okudum dilimin döndüğünce anlatmaya çalıştım. Belki bugün Tayyip beyin konuşmasını dinlemesem bu satırları yazmazdım. Ancak olayın ne olduğunu anlamayan arkadaşlara ( ki bazen annem bile zor anlıyor anlatmaya çalışıyorum sonuç da oyunu verdiği adama sövüyor :) ama inat da ediyor ) buradan bir cevap yazmak istedim aklımda kalan köşe başları ile. Belki malumun ilanı ama genede not düşelim bir kenara.

Bugünden başlarsak, İstanbul Valisi' nin nasıl emri altındakileri yönetemediğini gördük. Parka girilmeyecek dendi ancak girildi ve gerçek direnişçiler yürüyerek ( safları sık tutarak ) polisleri püskürttüğünü gördük. Allah muhafaza ya polise karşı emir gelse yada kendi başına amirler uygulasa ne olacaktı ? ( Unutmayalım bu Hükümet Polise - EGM- ağır silah/savaş silahı alma yetkisi tanıdı, ellerinde RPG olan Çevik Şube personeli görmeyi hayal edemiyorum bile!!!) Bir de o polisler 8-10 göstericiyi yakalayamadıysa benim güvenliğimi nasıl sağlayacak. Olayların ilk başındaki polislere ne oldu? İnsanların çadırına sabahın 5'inde gaz atıp yakmalar neydi?! Veya TOMA'ya tekme atan adamı havada 2 takla attıran memur? Ne hikmetse su hep aksi istikamete yada az zarar verecek yerlere gitti!!

Ayrıca gene bugün, Başbakanımızın ne kadar uzlaşmacı olduğunu da gördük. Cami imamına/müezzinine yalancı dedi, şehir ortasında koca meydan istiyorum dedi  ( Kızıl Meydanı çok seviyor sanırım ), kökünden söktüğümüz ağaçların yerine yenilerini dikeceğiz dedi, 18 yaşında Vekil olabileceksiniz dedi, dedi ve dedi, ancak bazı şeyleri unutmuştu. Sayın Başbakan, gençler yalnızca ağaç ek demiyor sana ne diyor biliyor musun; şehir merkezinde ağaçlık nefes alacağımız bir park olsun orada rahat rahat eğlenelim, bizi dinle ve bırak artık evin aksi babası rolünü oynamayı. Bizler en az bir yabancı dili çok iyi konuşan belki başkaca diller bilen, insanları inanışlarına veya tercihlerine göre ayırmayan, yalnızca herkesin ( belki romantikçe ) güzel güzel bir arada olabileceğini söylüyor. Ve bunları "Penguen TV" den değil kendi medyasına haline getirdiği "Twitter"dan söylüyor, dünya dinliyor.

Dedin ki; bir sürü bayrak çul çaput var arada PKK bayrağı da var. Doğru Apo posterleri ve pek çok sol fraksiyonun bayrak ve flamaları vardı orada ve aslında ben ve benim gibi pek çok genç rahatsızdı bundan çünkü beceriksiz siyasetçiler gençlerden rol çalmaya çalışıyorlardı. Ayrıca adı geçenlerle politika yapan ve hudut kapılarımızda seyyar mahkeme kurup ne olduğunu anlamadan serbest bıraktıran da sen değil misin neyin kafası bu ?? ( Bir parti var aslında bana göre bunları söyleyen ama sonra yazacağım şimdi değil )

Türban diyen arkadaşlar var 28 Şubatta neredeydiniz diyenler var! Valla ben Orta Okuldaydım elimde o zaman ki Türk Ceza Kanunu Erbakan'ı neden yargılıyorlar anlamaya çalışıyordum, akşamları da Susurluk Kazası için ışık açıp kapatıyordum :)) Türban ve İmam Hatip meselesine hep aynı yaklaşıyorum ve gerçekten inançlı kardeşlerime sesleniyorum " Ne olur Dininizi güzel inancınızı, dostluk, sevgi barış ve kardeşlik temalı inancınızı siyasetçilere kullandırmayın. Hakkınızı arayın bu Allah ile sizin aranızda Politikacıları ilgilendirmez" Bu konuda diğer lafımda karşı cepheye; " E ne işe yaradı insanların saçıyla başıyla oynamanız uğraşmanız ? Şimdi size yapıyorlar artık saygı duyun insanlara ki onlarda sizi anlasınlar". Ne zamanki birisi "İmam Hatipler arka bahçemiz" bir diğeri, " Türban Namusumuzdur" dedi ortalık karıştı. Orada kimse Laiklik demiyor Anti-Kapitalist Müslümanlar da orada çünkü.

Bir de cami olayımız var. Evet herkes takılmış ayakkabıyla girdiler neden girdiler içki içtiler dediler, imam yalanladı olmadı tonla video olay anı hakkında izledik. Cami bildiğin acil servis olmuş hala neyin derdindeler. Madem o kadar Müslümansın ABD Müslüman ülkeleri işgal ettiğinde neredeydin ? Efendim a pardon BOP Eş Başkanı sıhhatle ABD askerleri geri dönsün diye dua okuyordu. Bunları unutmayın bu kadar kör bakmayın.

Bir arkadaşım yazmış "Tencere ve tavayla 'hükümet devirmeyi' düşünen(!) bir güruhla aynı milletten olmak, gerçekten utanç verici. Oysa 'Türk Milleti zekidir'." bu minvalde pek çok yazı okudum. Kabul tencere tavayla düşmez neyle düşer? Seçimle. Peki benim tarafım olan parti yoksa ve ben seçimlerin yalan olduğuna inanıyorsam veya Devlete tepkim varsa yakıp yıkmadan nasıl tepkimi ortaya koyarım. Eskilerin yaptığını sizler de yapmayın. Başka birileri gelip aynılarını size yaptığında ne yapacaksınız Tayyip beyin dediği gibi yeriniz de zor duruyorsunuz da acaba bıçakla bombayla mı taleplerinizi isteyeceksiniz. Peki o zaman eğer bu size göre hak aramaysa molotofla İETT otobüsü yakanlara bir şey demeyin bundan sonra ;) Aynı şekilde bir başkası da " Türk Milleti zekidir neden din taciri, diktatörümsüye oy verir ki anlamıyorum hem her yeri satıyor din kisvesi altında iş yapıp" derse ne yapacağız? 

İşte burada akıllı politikacılar gerçek bir muhalefet olsa bunu kullanır ve ciddi oy alabilir ama bugün Kemal bey'inde söylediği gibi biz gençleri ( 80 sonrası ve özellikle 90'lılar ) apolitik, bilgisayar başında oturan toplum bilinci olmayan kişiler hatta çocuklar olarak gördüler. Ancak etki tepkiyi doğurdu ve gençler dedi ki; siz bizi ifada edemiyorsunuz boş boş laf kavgası yapıyorsunuz ama gençler sokağa çıkar hakkımızı alırız dediler. Sınıfta kaldınız yani tüm siyasi particikler hayırlı olsun.

Bu arada ne güzel ki gençler bu direnişi espirili bir şekilde sloganlar buldu. Gerçek anlamda bir komün hayatı yaşıyor Gezi parkı. Ne güzel demek ki aslında halkımız veya en azından gençlerimiz anlaşabiliyorlar yeterki ortak bir hedefleri olsun. Unutmayın bu gençlerin torunları kazma kürekle savaştı aynısını torunları yapıyor şuanda.

Son bir toparlamak gerekirse ( aslında daha çook konuşurum da çok uzun oldu dağılmasın konu), Nerede benim 85 milletvekilim Sırrı Bey gibi gelsenize bayrağınızı bırakıp meydana. Artık avukatları bile nedensiz gözaltına alıyorlarsa, avukat numarasını vermiyim evdekilere nasılsa savunma hakkımızı elimizden aldılar. Başbakan kabul et fena çuvalladın arkana aldığın güçler seni yarı yolda bıraktı. Ve sevgili yurdum insanı kalk artık şu TV'nin başından bak bakalım seçtiğin adam o adam mı? Yaşayın 90'lılar artık bu park olayından çıktı hak aramaya döndü tebrikler hepinize. Ve Ulu Tanrı yardımcımız olsun bizleri yalandan dolandan korusun ve yalnızca saf istekleri olan arkadaşlarımızı aydınlığa çıkarsın.

PS: Başbakanım bu arada bak Taksim yayalaşmış oldu halk senden hızlı çıktı sevin biraz :))