nedense sıkıldım bu hafta? hiç bir fikrim yok neden olduğundan sıkılınca da yazıyım dedim ne yazsam bilemedim?! ama galiba karar verdim kötü olmayı yazacağıma.
kötü olmak lazım, bırakıp gitmek lazım öylesine yalnız ve kimsesiz
kim olursa olsun, benim için ne değer taşıyorsa bırakmam lazım
hele ki sen varken yok gibi davranıyorsa karşındaki kesin
çünkü başka türlü boktan bir adam olup kıymete binemezsin.
nedendir bilinmez, insanlar hep yanımızda birileri olsun isteriz ama istediğimiz gibi birileri yanımızda olunca o, yokmuşçasına devam ederiz hayatımıza. sonra bir bakarız ki gitmiş...! "aa aa nereye gitti demin buradaydı?" aslında o gidişten sonra anlarız gidenin kıymetini belkide kıymetsizliğini. ama her iki şekilde de ağlarız arkasından "neden?" diye aslında nedeni falan yok bu ayrılışın sadece, hani derler ya, "alın yazısı" işte o yazıdır bu gidiş.
devam etmek lazım hayata kaldığı yerden kopmadan, kaybolmadan ara sokaklarında hayatın ve kalabalıkların. belkide bir usta oyuncu gibi maskelerimizi değiştirmeliyiz her sabah ki; canımız sıkılmasın.
belki de daha kolayı vardır bizi sevenlere daha doğrusu, bunu doğru şekilde hissettirilenlere daha fazla değer vermeliyiz hem biz hem de onlar mutlu olsunlar bu kısa ömürde. belkide yukarıda dediğim gibi, bırakıp gitmek lazım boktan bir adam gibi...
son sözüm YAHYA KEMAL' den ( sanırım ilerde vasiyetimde mezar taşıma yazılsın isteyeceğim):
Artık demir almak günü gelmişse zamandan,
Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan.
Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol;
Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol.
Rıhtımda kalanlar bu seyahatten elemli,
Günlerce siyah ufka bakar gözleri nemli.
Biçare gönüller. Ne giden son gemidir bu.
Hicranlı hayatın ne de son matemidir bu.
Dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler;
Bilmez ki, giden sevgililer dönmeyecekler.
Bir çok gidenin her biri memnun ki yerinden.
Bir çok seneler geçti; dönen yok seferinden
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder