18 Haziran 2014 Çarşamba

ÇATLAK KİREMİTTEN ÇATI YAPMAK

Başlıktan anlaşılacağı gibi konumuz "çatı aday " Ekmeleddin İhsanoğlu. Öncelikle genel bir sistem eleştirisinde bulunmak isterim ki herkes zaten saçma bir uygulama içinde olduğumuzu görsün. Bildiğiniz gibi bir kişinin aday olması için 20 milletvekili tarafından aday olarak gösterilmesi gerekli ve gene herkesin malumu olduğu üzere Vekilleri biz yani halk değil parti Genel Başkanları seçer. Peki burada sorulması gereken "hangi milletvekilleri Genel Başkanlarının emrine karışı gelebilir?" ve "Gelirlerse ne olur?". İşte cevap burada gizli gene her zamanki gibi bir sol da başarısızlık sağda birleşme olur. Ezcümle, eğer gerçekten kendi Reis-i Cumhurumuzu seçmek istiyorsa Vekil seçme sisteminin değişikliği için partilerimize bastırmalıyız.

Adaylara bakacak olursak; AKP %99,99 Tayyip Erdoğan diyecek ve Başkanlığı geçici olarak B. Arınç ve A. Babacana bırakacak ( Yaşlı Bakan veya eski bir TBMM Başkanı da olabilir ama bence kabineden olacak) ve seçildikten sonra A. Gül Başbakan olacaktır. ( Son konuşmalarında siyasette yokum dememiş, her şey olasıdır sonuçta kurucu üyeyim demiştir kendisi). Gelelim HDP/BDP ikilisine; kadın bir aday çıkartmak isteler de ellerinde kadın aday olduğunu sanmıyorum bilinen ve sempatik olması açısından bence Selehattin Demirtaş adayları olacaktır. Kendi bölgesinde etkin, PKK ile kavgası olmayan sol cenahtan oy alabilecek birisidir kendisi ve tahminimce ilk turda azımsanmayacak oy alır ( SSÖ' den iyi alır yani :) ).

Ve gelelim bizim "Çatı Aday" Ekmeleddin İhsanoğlun'a; evet kendisi İKÖ'nün eski genel sekreteri ve mutaassıp bir yapıdan geliyor ve açıkçası beni de çok temsil etmiyor hayat tarzı ile. Ancak unutulmaması gereken bu ülke insanları yalnızca Cihangir'den, İstiklal'den, Kadıköy'den, Kadife'den, Bağdat Caddesinden müteşekkil değil ne yazık ki. Bende isterdim Cumhurbaşkanımla Boğazda 2 kadeh rakı içeyim bir topik sohbeti edeyim ama o zor biraz. Genele göre güzel bir adaydır ancak CHP tabanı ciddi şekilde rahatsızdır ve bu ciddi oy kaybı yaşatacaktır. Haliyle bu iş tam manası ile "çatlak kiremitten sağlam çatı" yapmaktır ve ne acı ki ilk yağmurda çatı çöker içeri su dolar.

CHP tabanına baktığımızda itiraz sesleri hep klasik CHP kitlesi dediğim süper elitisit, kapıcı Haydar'la konuşmaya erinen sadece büyük şehirlerin bazı semtlerinde yaşayabilen, öyle olmasalar dahi o imajı çizen ve kuvvetle muhtemel aday olmayı bekleyen vekil vükela tayfası. Belki bu gazla partiden ayrılıp yeni bir aday gösterebilirler ancak bu ortalığı karıştırmaktan başka bir işe yaramaz ve beceriksiz olduklarını kanıtlar. ( Aslında yapsalar iyi olur belki, düşündüm de...? )

Bu dağınıklık ve illa benimkicilik sonucunda ne olur; %60-%70 bandında oy alarak ilk turda Tayyip Erdoğan'ı Türkiye Cumhuriyetinin ilk seçilmiş Cumhurbaşkanı kendi deyimi ile Devlet Başkanı unvanını alır ve çok eğlenceli günler bizleri bekler. Ne alaka derseniz sanırım CHP ve MHP bir hata yaptı ve isimsiz şekilde insanlara gitti en azından Siyasi Partilere ve hepsi şaşırdı. sonuçta ekseriyeti sağ olan bu partiler AKP ye Sol olanlar ise HDP/BDP adayına yönelir ve haliyle Ağamızın oyunu yükseltirler. Tabi bir faktörde "bana ne, ben gitmiyorumcu" ahali onlara benden yorum yok. Keşke memleketçe vekil seçimlerini protesto edebilsek belki partiler akıllanır.

Tabi sırf Sayın İhsanoğlu'nu parlatmayacağız bu yazıda, şu sorulara da cevap bekliyorum en kısa zamanda;

1- Gerçekten TC vatandaşı mı? Ve ne zaman vatandaş olmuştur ( Obama için koparılan yaygarayı düşünün ABD'de sadece vatandaşlık değil doğum şartı da aranmakta Başkanlık için)
2- Profesörlük ünvanı için sıkıntılı deniyor. Unvanı hangi kurumdan ve nasıl bir çalışma sonucu almıştır?
3- Dini kısıtlamalardan halkı nasıl uzak tutacağına seçmenleri nasıl ikna edecek?
4- Gezilerini eşiyle beraber mi yapacak yalnız mı? Kendisi Muhafazakar yapıda ancak eşi Tesettürlü DEĞİL, bu durum mutaassıp seçmen üzerinde ters etki yapar mı?
5- Bilim Tarihi ve Dinler Tarihini birlikte incelemiş midir? Dinden ve Bilimden korkulmaması gerektiğini anlatacak mıdır?

Tesettür demişken unutmayalım Abdullah Gül ve eşi Hayrinüsa Gül türban nedeni ile Türkiye Cumhuriyeti ile davalık olarak makama gelmiştir sanırım "Çatımız" için böyle bir durum yok.

Ekmeleddin beyi "şimdilik" desteklerim. Ancak yukarıdaki sorulara cevap beklerim mutlaka. Kendisinin 5 dil ( Türkçe Arapça ve İngilizce anadil düzeyinde, profesyonel çalışma dili olarak Fransızca ve Farsça) bilmekte ki bu bizim coğrafyamızda gayet iyi bir şeydir. Tarihe merakı var ve özellikle araştırmalarını Bilim Tarihi üzerine yapmış benim gibi tarihe önem veren biri için önemli bir unsur. E siyasetçi değil, ki zaten Cumhurbaşkanı aslında Siyaset üstüdür. He karşısına bu tür iyi kriterlere ve bana yakın biri çıkarsa verebilirim henüz kararsızım.

Toparlarsak; konuya Geziden girip İslam Konferansı Örgütünden çıkan, olmadı Sudan Başkanı El-Beşir'den çıkanlar, okuduğu okula takılana kadar ilginç şeyler var. Hepsinin ayrı ayrı haklılık payları var ancak ani ve sert şekilde reddetmek yerine adamı dinlemeliyiz ve o şekilde karar vermeliyiz bence. Bir eleştiri de oylar bölünmesin lafına gelmiş, bir yerde haklı belki de vurgu tüm Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarını kucaklamak olmalıdır. Canlı yayınlara katılmasını 4 gözle bekliyorum kendisinin. Unuttuğum şeyler varsa kusura bakmayın efenim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder