11 Aralık 2010 Cumartesi

hava soğuk bir yanda rakım bir yanda Sezen bir yanda rüzgarın sesi ve o ses arasında sezen diyor ki: " İstanbul İstanbul olalı böle aşk görmedi". ne yazıyorum ben bile bilmiyorum tek bildiğim sıkıldığım ve insanların iki yüzlülüğü... nedense herkes sadece işini gördürmeye çalışıyor hemde karşılıksız. olur mu böyle olmaz hemde tam oluyor mu derken olmaması kesinlikle olmaz.

belki yolun başındayım ondan bu serzenişim belkide umutlanmamdan, fakirin ekmeği olmasından?! ey hayat sen kimsin nesin oyun musun oyuncu musun, yoksa o meşhur tanrı sen misin bizi kandırıyorsun büyük egonla, yoksa nesin??

her neyse hepsi bu.. :(((

kış

ve istanbula ilk kar yağdı bugün. çıktım dolaştım şöyle bir ortalığı ne var ne yok diye, her yer ıssız sanki terk edilmiş..! nerde yahu bu 20 mılyon insan nerede?? yoklar soğukmuş dışarısı ondan modern ısınma yerlerınden olan AVM lere ve sinema salonlarına doluşmuş herkes. ama yinede bir hüzün var sanki sokaklarda yanlızlığın hüznü..!

yanlızlara içelim o zaman bu akşam yanlız kalanlara ve bırakılanlara..!

28 Kasım 2010 Pazar

Haydarpaşa

Bu gün İstanbul için hüzünlü günlerinden biridir. Şehrin Anadolu'ya açılan kapısı, hep eski Türk filmlerinde izlediğimiz İstanbul'a yeni gelenlerin ilk karesini verdiği, benim 1 sene boyunca Eskişehir'e giderken severek kullandığım gar bugün "kaza" ile yandı.

Kimse bunu bir kaza olduğuna inandıramaz İstanbul halkını. Çünkü 2-3 seneden beridir O Garın yıkılıp yerine otel ve eğlence yeri yapılması planlanıyordu. Aslında otel kısmı mantıklı çünkü eskiden de ( 100 yıl önce !!!) üst katları konaklama için ve bazı bürokratların kalması için kullanılıyordu. Ama bu şimdide aynısının yapılmak istediğini kanıtlamaz. sebebi ise tren yolunun oradan kaldırılması tren hatları kalkınca koskocaman bir alan boşa çıkacak e tabi hemen ne yapmak lazım iskan vede imar..!

Birde kafamın basmadığı bir konu daha var?! neden helikopterle söndürme çalışmalarına ve dibinde bağlı duran "Söndüren" gemileri acil olarak söndürme yapmamıştır da yaklaşık 30 dakika tıkalı trafikten mobil itfaiye araçlarının gelmesi beklenmiştir?! Birde bu İlin Belediye Başkanı "Dr. Mimar" Kadir bey, hani şehirleşmeye önem veriyor ya acaba - belki yetkisi yok kudreti yok ama, aynı gemideler - hiç gidip de itfaiye yetkililerine baktırdı mı bu yer yanarsa nasıl söndürülür??!!

bay bay hatıralar, hoş geldiniz hatıralar..!

birde devletimiz bakalım adam gibi açıklama yapa bilecek mi??

26 Kasım 2010 Cuma

SEVİLMİŞ VE SEVİLEN NAFİLE BEKLER

nedense sıkıldım bu hafta? hiç bir fikrim yok neden olduğundan sıkılınca da yazıyım dedim ne yazsam bilemedim?! ama galiba karar verdim kötü olmayı yazacağıma.

kötü olmak lazım, bırakıp gitmek lazım öylesine yalnız ve kimsesiz
kim olursa olsun, benim için ne değer taşıyorsa bırakmam lazım
hele ki sen varken yok gibi davranıyorsa karşındaki kesin
çünkü başka türlü boktan bir adam olup kıymete binemezsin.

nedendir bilinmez, insanlar hep yanımızda birileri olsun isteriz ama istediğimiz gibi birileri yanımızda olunca o, yokmuşçasına devam ederiz hayatımıza. sonra bir bakarız ki gitmiş...! "aa aa nereye gitti demin buradaydı?" aslında o gidişten sonra anlarız gidenin kıymetini belkide kıymetsizliğini. ama her iki şekilde de ağlarız arkasından "neden?" diye aslında nedeni falan yok bu ayrılışın sadece, hani derler ya, "alın yazısı" işte o yazıdır bu gidiş.

devam etmek lazım hayata kaldığı yerden kopmadan, kaybolmadan ara sokaklarında hayatın ve kalabalıkların. belkide bir usta oyuncu gibi maskelerimizi değiştirmeliyiz her sabah ki; canımız sıkılmasın.

belki de daha kolayı vardır bizi sevenlere daha doğrusu, bunu doğru şekilde hissettirilenlere daha fazla değer vermeliyiz hem biz hem de onlar mutlu olsunlar bu kısa ömürde. belkide yukarıda dediğim gibi, bırakıp gitmek lazım boktan bir adam gibi...

son sözüm YAHYA KEMAL' den ( sanırım ilerde vasiyetimde mezar taşıma yazılsın isteyeceğim):
Artık demir almak günü gelmişse zamandan, 
Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan. 

Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol; 
Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol. 

Rıhtımda kalanlar bu seyahatten elemli, 
Günlerce siyah ufka bakar gözleri nemli. 

Biçare gönüller. Ne giden son gemidir bu. 
Hicranlı hayatın ne de son matemidir bu. 

Dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler; 
Bilmez ki, giden sevgililer dönmeyecekler. 

Bir çok gidenin her biri memnun ki yerinden. 
Bir çok seneler geçti; dönen yok seferinden

17 Ekim 2010 Pazar

hadi kalk gel

bırakıp giden sevgilinin arkasından yakılan bir ağıttır başlıkta ki kendisi şarkının. ama aslında cesaret gitmek midir bırakıp, yoksa açıkça söylemek midir istediğini? ve ya yoksa, gerçek hatıralar"da" yaşamak mı yoksa hatıralarla bugünü mü?

12 Ekim 2010 Salı

KIŞ GELMİŞ ŞEHRİME..!!:))

Mis gibi kış havası var dışarıda, tam çocukluğumdaki soba havası... Kömür sobası vardı ben küçükken herkesin evinde. Zordu yakması tutuşturması bir dert, temizliği bir dert ama bir kere, yandı mı kış başında soğuk kış akşamlarında sokaktan gelince insan kemiklerine kadar ısıtırdı yanına yaklaşan insann arkadaşlarını. İşte şimdide aynı öyle bir hava var dışarıda hatta kömür kokusu bile aldım demin...

E haliyle kömür kokusu gelince burnuma, hafızamda canlandı bu anılarım. Şimdi tam zamanı bir kömür sobasının başına geçip içine kestane/fındık kabukları atıp onların çıtırtılarına, sobadaki ıhlamur demliğinin hafif ıslığımsı ötmeleri eşliğinde ve tabi ki yenmiş elmada konur o sobanın üstüne evde koku olsun diye. Sonra dışarıya bakılır elde, itinayla hazırlanmış sobada Mevlevi düşünürleri gibi sakin sakin demini almış ıhlamura az biraz şifa niyetine hemde ağız tadı için bal, hep hayatın bal gibi olmadığını hatırlatsın diyede limon sıkılır ve o is kokusundaki şehre bir yamaçtan bakarım

bir soba kokusu aklıma neler getirdi başlıktan taştık neyse ben ıhlamurumu içiyorum şimdi ve hoş geldin kış hoşş geldinn :))

11 Ekim 2010 Pazartesi

AŞK

Ofisteyım içiyorum hıh çok mu matah hayır. aklıma geldi ona söylemek istediklerim yazıyorum sadece

ilk seviştiğim diğildin demeye getirdi ama ilk defa hayatında Sarıyeri benle gördü, ne biliyim ilk defa otelde kaldım dedi. Yalan mıydı yanı hepsi?? hem benim için ilkti neden biliyor musunuz, çünkü ilk defa bir kızla "o'nun"la hayatımın sonuna kadar kalmak istedim, çünkü ona salak gibi, su gibi aşıktım o benim kadınımdı o benim herşeyimdi.i. !!!! Hıh ama ne oldu gitti "benim" zorla soktuğum  o okulda buldu başka bir öğretmenle nişanlandı!!  o'nu sevmiştim "kadınımdı" o

Aşk işte böle bişey sizin azınıza şıcar ama keşke der durursunuz.

son söz;

1 : anı yaşayın sizi öldürmeyen yaralar güçlendirir.

Hava ( ilk)

Yine mükemmel bir iş günü..!! harkulede iş yerimde 4 duvar arasında yine yeniden tek başımayım, hayatta hepimizin olduğu gibi, çook güzel bir hava var dışarıda bahardan kalma. Canım çekti bir bira aldım ofiste ben ve "alter egomla" içiyoruz biramızı tavsiye ederim güzel gidiyor. Ama dikkat edin çok içmeyin sonra diğer siz bile sizi terk eder.. ilk defa yazıyorum artık sıkıldıkca yazıcam sanırım kimselere söleyemediklerimi... belki aşk acılarımı belki anlık zevklerimi tek bir bağlaşık gerçek var oda HAYAT!!

SON SÖZ:  CARPE DİEM!!!!